10 Aralık 2010 Cuma

boşluğa değil boşa

bazen yazarlarla ropörtaj yapar ya birilieri..sorarlar ya sorunun birinde,okuma serüveninin nasıl başladığını...ah nasıl özenirim bu soruya,nasıl...hayal etmekten kendimi alamam bu sorunun bana sorulduğunu...
okumak belki de son zamanlarda yaptığım,görünürdeki, en manidar iş olduğu için,ki bundan asla emin değilim,bu kadar düşünüyorum üzerinde...
kitaplar sonsuz tane gibi...bitmiyorlar bitmiyorlar hiç...onlar böyle devam ettikçe ben duruyorum..onlar çoğaldıkça ben azalıyorum...tam tersi olmalı değil miydi?...
....

1 yorum:

Kelebeğin Katibesi dedi ki...

evet gerçekten deneyimledikçe bir yazarın tecrübelerini, çoğalmazmı insan? yada hep öyle mizanneder insan? yaşanmamışlık ve balık hafızamızla unutuverebiliriz haylazca. ama azalmayız yani azalmamalıyız öyle deil mi??